Bu yazının İngilizce versiyonuna buradan ulaşabilirsiniz

Sürekli yeni şeyler öğrenmeyi istemek muhteşem bir şey. Bir konuda bir şeyler bilmediğinizi ya da az bildiğinizi biliyorsunuz yani ‘bilinçli yetersizlik’ içindesiniz, konfor alanınızda bulunuyorsunuz, siz bu alanı daha da büyütme peşindesiniz. İşte tüm bunları isteyerek yaptığınızda önünüze engel olarak çıkan, çıkacak olan şeyler size hiç de öğle gelmiyor. O engellerin ağırlığını hissetmiyoruz bile, sanki suyun içinde kaldırıyorsunuz onları. Burada suyun kaldırma kuvveti sizin yeni şeyler öğrenme isteğiniz ne kadar çok ise o kadar kuvvetli, engeller de o kadar hafif, başarı da bir o kadar yakın.

Öğrenmek herkes gibi beni de motive eden sihirli bir şey. Yeni öğreneceğim becerinin bana neler katacağını düşündükçe bu beni daha da motive ediyor.Bu sihir ne zaman biter?, biter mi?

Bu tamamen bizim kendi elimizde. Yeni şeyler denemek, öğrenmek, yaptığımız bir işi farklı yapmak, hatadan korkmamak, çalışırken yorulmadığını hissetmek, sabah ışığı ile yatağa girmek (şu sıralar blog yazarken bu bana sıklıkla oluyor), bazen yemek yemeği unutmak, bu saydıklarımı hepsini veya bazılarını kesin yaşamışsınızdır veya yaşıyorsunuzdur eminim.

Bunları hala yaşıyorsanız ne mutlu size.

Artık bu şekilde değilse yaşamınız ya da işiniz; geriye dönüp bir bakın, engelleri birer birer aştığınız anları bir düşünün, size hissettirdiklerini bir düşünün, orada ne vardı? Hangi özellikleriniz sizin yorulmadan çalışmanızı, zorlukları çok rahat aşmanızı, yeni şeyler öğrenmenizi, başarılı olmanızı sağlamıştı?

Bu arada, bunun yaşla başla ilgisi yok, enerji ile ilgisi var. Herkes çok iyi biliyor ki, eğer bir şeyi başarmayı gerçekten çok isterseniz ne olursa olsun başarırsınız, istisnası olmayan bir hayat kuralı bu. Peki bu kuralın formülü ne?

Belki biliyorsunuzdur, bu formülün içeriğindeki değişkenler ;

  • Başarı : bir çalışma sonucunda üstesinden gelinen iş
  • Kabiliyet : yapılacak iş ile ilgili sahip olduğumuz bilgi ve beceri
  • Davranış : bilgi ve becerimizi kullanarak İSTEKLE ve MOTİVE bir şekilde yaptığımız eylemler (aksiyona geçmek, karar almak, yönetmek, liderlik etmek)

Peki bu yukarıdaki değişkenler bir formülde nasıl birleşiyor?

Başarı = Kabiliyet x (Davranış)²

Şimdi bu formüldeki değişkenlerin farklı senaryolara göre nasıl sonuç oluşturduklarına bir bakalım ;

success

Her bir değişkenin 1 ile 10 arasında değer aldığını varsayalım. En düşük seviye 1, en yüksek seviye de 10 olsun.

  1. bir konuda kabiliyetimiz orta seviyede (5), ancak davranışlarımız çok olumlu, bilgi becerimi İSTEĞİMLE ve MOTİVE şekilde kullanarak yapıyorum işlerimi, bu durumda ise Başarı = 5 x 10²=500 puan.
  2. bir konuda çok kabiliyetliyiz ve davranışlarımız herkese örnek gösteriliyor, kabiliyetli olduğumuz konuda İSTEYEREK ve MOTİVE bir şekilde davranıyoruz her zaman, yani İK jargonu ile rol modeliz. Bu durumda Başarı = 10 x 10 x 10 = 1000 puan, alınabilecek en üst başarı puanı.
  3. bir konuda kabiliyetimiz yeni gelişiyor, yani bilgi beceri edinmeye daha yeni başladık, stajyer olarak çalışıyoruz mesela. İSTEKLİLİK ve MOTİVASYONUMUZ en üst seviyede ve davranışlarımız bundan dolayı çok pozitif. Başarı = 1 x 10 x 10 = 100 puan
  4. son olarak kabiliyette elimize su dökecek yok ancak işlerde bir türlü İSTEKLİ ve MOTİVE davranmıyoruz, hatta olumsuz davranıyoruz, insanlar bizden kaçıyor, kimse iş yapmak istemiyor Başarı = 10 x 1 x 1 = 10 puan

Yoruma gerek yok belki ama yine de yazacağım,

İstediğimiz kadar kabiliyetli, bilgili, becerili olalım, istek ve motivasyon olmadan göstereceğimiz BAŞARI, kabiliyeti yeni yeni gelişen ancak çok istekli ve motive bir kişinin göstereceği BAŞARININ 10’da 1’i kadar olabilir.

Bir de o kabiliyeti yeni gelişen kişinin zamanla çok kabiliyetli olduğunu düşünürseniz, bu oran 100’de 1 olur. Bir kişi 100 kişiye bedel olabilir mi? Cevabı siz düşünün.

Dolayısı ile çalışanlara ve yöneticilere önerilerim;

  1. Sadece bilgi ve beceri odaklı değil, aynı zamanda yeni şeyler öğrenmeye, geri-bildirim almaya istekli, dış motivasyon yerine iç motivasyon ile harekete geçen kişiler her zaman başarılı olur.
  2. Bu kişilere İK jargonu ile talent (yetenek) denir. Bu kişileri fark ettiğiniz anda işe alın derim. Eğer sizin çalışanınız ise de üzerine eğilin, takdir edin.
  3. İşe alım yaparken, en tecrübeli (bilgili, becerili) olan mı, yoksa tecrübesi daha az olup enerjik, motive ve istekli olan mı? Karar vermeden önce bir kez daha düşünün karar verin. Yöneticiler genelde risk almayıp, hızlı adapte olacağını düşündükleri için en çok tecrübeli olan, işi en çok bilen kişileri seçtiklerine şahit oluyoruz, ancak sonrasını da düşünmek gerekmez mi?
  4. İstek ve motivasyonu anlamak zordur, anlamak için sorulan soruları özeldir, biraz da içgüdüsel duygu (gut feeling) ve uzmanlık gerektirir 🙂
  5. Eğer işe alımda motivasyon, isteklilik gibi faktörleri sorgulamıyorsanız, bir an önce işe alım sürecinizi gözden geçirmenizi öneririm.

Sevgiler,

By akalinburak

Career & Life Coach

One thought on “Çok bilgili ve becerili olan her zaman başarılı olabilir mi?”

Kültürel uyum ; doğru kişiyi işe almanın püf noktası – Burak AKALIN için bir cevap yazınCevabı iptal et

Burak Akalin Coaching sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et