Bir CV’nin en can alıcı yeri neresidir? İşe alım yöneticisinin ona baktığında “evet işte bu adayı görüşmeye çağırmalıyım, tam da bu pozisyona uygun” dediği yer neresidir? En önemlisi başvurduğunuz pozisyonu başarabileceğinizi gösteren, ilgili olan meziyetlerinizi yani becerilerinizi özenle sergilediğiniz yer neresidir?
İster tecrübeli, ister tecrübesiz olsun; bir işe alım yöneticisi, uzmanı veya asistanı olsun yani “cv’nizi görüşmeye çağırılmasına karar verecek olan” kişiler cv’niz hakkında kararı cv’nizi ellerine alıp bakmaya başladıktan 3-5 saniye içinde veriyorlar. Siz isterseniz “ne gerek var cv’yi düzenlemeye, cv işte” şeklinde düşünün veya “referanslı” aday olun fark etmiyor. Görüşmeyi yapacak olan yönetici ve İk’cı cv’nizden bir şekilde etkileniyor ve ya görüşmeye çağırmıyor sizi, ya da görüşmek “zorunda” kalmışsa da olumsuz bir algı ile giriyor mülakata.
CV’nin vitrini diyebileceğim yer bahsettiğim yer aslında ve CV’lerin, pozisyon ile ilgili olsun olmasın, elenmelerinin en büyük nedeni de burasının yani vitrinin iyi olmaması. Öyle ki 2., 3. hatta 4.sayfalara yazılan muhteşem cümleler, uzun uzun anlatılan becerdimler, başardımlar malesef okunamadan heba oluyor. Cv’nin sahibi olarak sizler de belki özenerek uğraşarak yazdığınız o güzelim başarılarınıza rağmen mülakata nasıl ve neden çağrılmadığınızı anlamaya çalışıyorsunuz.
Evet kaynak çok iyi belki ama o kaynağı bulup ortaya çıkaracak olan malesef İK’cı değil. O kaynağı, cevheri ki herkeste var olduğuna inanıyorum, diğerlerine gösterecek olan sizsiniz.
Evet gelelim Cv’nizin vitrinine! Neresi ve biz oraya ne yazıyoruz?
Vitrin, ticari bir dükkanın en güzel ve can alıcı, hatta merak uyandırıcı ürünlerini sergiledikleri yeri. Bu genelde civardaki tüm rakiplerin yaptığı gibi, yani sağdaki soldaki dükkanlarınki gibi, dükkana girerken herkesin görebileceği yer olan bir yerde olmalıdır, yoksa kimse sizin dükkana girmez. Hele özensiz, düzensiz olan bir vitrine bakan bir kişi içeri girmeden kapıdan geri döner.
Evet CV’mizin vitrini olan yer birinci sayfanın ilk yüzde 50-75 lik kısmıdır. Burası ilk bakışta görünen ve ik’cının aklındaki pozisyon ile örtüşmesine odaklandığı ilk yerdir. İK’cının beyni pozisyondaki kritik kelimelere, ilgili işte yapılması gerekenlere odaklı olarak bu alanı hızlıca tarar. Onun ilgisinin bu denli açık ve odaklı olduğu yere biz genelde ne yazarız?
Kocaman bir resim, adres, askerlik durumu (bilmem kaçıncı tümen, tugay yedek subay yazanlar var), evlilik durumu, mail adresi, telefon, telgraf:), ben buraya hobi yazanı da gördüm maalesef.
Bu sayede ilk sayfanın yüzde 50’sini iş ile alakalı olmayan bilgilerle geçiştirmiş oluruz.
CV bir pazarlama aracıdır aslında değil mi? Pazarlanan ürün de becerileriniz, başarılarınız ve o “işi ben nasıl yaparımı” göstereceğiniz her ne varsa.
Bu durumda CV’nin yeniden tasarlanması gerekmektedir. Bir özgeçmişin ilk sayfasının yarısı bu şekildeyse CV en az 2-3 sayfa uzunluğunda olacak demektir ve bu da işe alımcının onu okurken yorulacağı anlamına gelir. Ne gerek var!
CV’nin bu kadar uzun olması onu okuyan kişiye ekstra bir iş çıkartıyor, ne mi? CV’yi okuduktan sonra özetlemek ki akılda kalsın. Evet bir cv iyi bir reklam gibi kısa, öz ve akılda kalıcı olmalıdır. Dolayısı ile sadelik ön planda olmalı, maksimum 2 sayfada sizin o işi yapabileceğiniz ve bunu nasıl başaracağınızı karşı tarafa anlatmalıdır. Evet bu mesajı vereceğiniz yer de ilk sayfanın, o sizin demografik bilgilerle ve resimle bezediğiniz üst kısmı. Burası bir iş planındaki “executive summary” kısmı veya asansör konuşmasını anlattığınız yer olmalı aslında ve sizi siz yapan farklı yapan özellikler, beceriler, başarılar ne varsa bu alanda belirtilmelidir. Firma sizi neden seçecek, veya siz hangi alanlarda başarılı olacağınızı söylüyorsunuz? Sizi işverenler ve iş arkadaşlarınız hangi özellikleriniz ile anımsıyor? Bunları ortaya çıkartmak bir meziyet, ve ortaya çıkaracağınız malzemeden de pasta yapmak başka bir meziyet ister.
Bugünkü CV’lerin çoğu maalesef karmaşık yazılmış durumda ve malzeme açısından zengin ama ne tat verdiği belirsiz yemeklere benziyor. Malzeme var ama, malzemeyi anlamlı bir şekilde ortaya çıkartmak çok zor.
Pozisyona gerekli olan beceriler var ama bu beceriler ve başarılardan en etkili olanları 2. veya 3. sayfalarda X pozisyonunu anlatırken sorumluluklar arasında kalmış kaybolmuş ve geri planda gözden uzak durumda.
Siz ürünlerinizi vitrinde iyi sergilemez iseniz bunu bir başkası yani ile alımcı veya müdür yapar mı? Mülakat da zaten CV nasıl tasarlanmış ve yazılmış ise o şekilde geçiyor, anlatırken de o en kritik özelliklerinizi, başarılarınızı arka planda anlatıyorsunuz veya anlatmıyorsunuz, sonra “beni neden 2.mülakata çağırmadılar” sorusu zihinlerde.
Tüm bunların içinden sıyrılan, fark yaratan bir CV’niz olsun istemez misiniz? ve bu CV’yi her zaman güncel ve hazır tutmak.
Becerilerinizi, uzmanlık alanlarınızı, başarılarınızı, başvurduğunuz pozisyonun gereklilik ve niteliklerine göre etkin olarak yeniden yazıp, özetine CV’nizin ilk sayfasında yer verirseniz mülakata davet alacaksınız demektir.
CV’nizin sizi etkili olarak anlatmadığını, gereksiz uzun veya kısa olduğunu, başvurduğunuz işin özellikleri ile uyumlu olmadığını düşünüyorsanız, danışmanlık hizmetlerinden faydalanmanız için sizi www.burakakalin.co.uk web sayfasına davet etmek istiyorum. Tamamen yeniden tasarlanmış, fark yaratan CV’nizin yazımı için zaman ve efor harcamanıza gerek yok.
sevgiler
Burak
[…] Hem bir İK’cı hem de bir İşe Alım Profesyoneli olarak CV’nizin İK tarafında veya işe alım yapan yönetici gözünde, karşıdan nasıl göründüğünü bilmek ve buna göre hazırlanmak bazıları için çok iyi gelebilir. Bunu düşünerek bu yazıyı hazırlamak istedim. Şu bir gerçek ki GÜÇLÜ bir CV herzaman ilgi çeker ve size mülakat davetiyesi çıkartabilir. Bu konuda daha önce yazdığım yazılardan birisini buradan okumanızı tavsiye ederim. […]